30 Haziran 2016 Perşembe

Kahoot Uygulaması



Kahoot oyun oynatma sayfasına ulaşmak için tıklayınız.

Hücre Bölünmesi ve Kalıtım Kavram Haritası 2


Kaynak: fenokulu.net

Hücre Bölünmesi ve Kalıtım Kavram Haritası 1

Çengel Bulmaca Çözümü


Çengel Bulmaca


Bulmacanın PDF hali için tıklayınız.

Kare Bulmaca Çözümü


Kare Bulmaca


Bulmacanın PDF hali için tıklayınız.

Konu Anlatımı


Hücre Bölünmesi ve Kalıtım



1.Hücre Bölünmesi














Hücre, canlının canlılık özelliği gösteren en küçük yapıtaşıdır. Hücre ile ilgili yapılan en büyük kavram yanılgısı hücreyi, atom ile küçüklük yarışına sokmak olsa gerektir herhalde, zira atom cansız; hücre canlıdır. Yani şöyle demek yanlış olmaz: Atom ve atom altı parçacıklar cansız dünyanın en küçükleri, hücre ise canlı dünyanın en küçüğüdür.
Peki vücudumuzda ne işe yarar bu hücre? Bölünebilen bir şey olması bize ne yarar sağlar?
Hemen cevap verelim:
Hücrenin bölünebilmesi, bizim yaşamsal faaliyetler listemizde başı çeker. Yani, canlılarda çoğalma, büyüme, gelişme, yıpranan kısımların onarılması veya yenilenmesi gibi
olaylarda görürüz hücre bölünmesini. Hücre bölünmesi ile bir yandan yeni hücrelerin oluşması
sağlanırken bir yandan da hücrenin yaşlanması önlenir.
Hücre bölünmesi için 2 durumdan söz ederiz.Yani, iki farklı bölünme: Mitoz ve mayoz bölünme.

İlk olarak mitoz bölünmeyi inceleyelim.



Mitoz Bölünme









Mitoz bölünme, özetle canlının büyümesini, gelişmesini veya yaralarının onarılmasını amaç güden bir hücrenin, başka bir hücreye gerek duymadan bölünmesidir. Burada başka bir hücreden kasıt, “eşey” dir. Yani mitoz bölünme yapan canlılar eşeysiz ürerler. Peki nasıl olur eşeysiz üreme?


Mesela tomurcuklanarak üreme; ana canlının üstünde çıkıntı şeklinde olan minik hücrenin sonra ana canlıdan ayrılarak yeni hücre oluşturması gibi…

Ya da başka bir canlının enine ya da boyuna bölünerek çoğalması
Bir başka örnek; mesela balkonunuzda yetiştirdiğiniz çileklerden arkadaşınızda alıp yetiştirmek istedi. Siz de çilek bitkinizin bir yapağını ona verdiniz, o da bu yaprağı gidip toprağa ektiğinde çilek üretebilecek duruma gelmiş olur. Bu üremede bir mitoz bölünme çeşidi olan vejetatif üremedir.
Bir de rejenerasyon var ki yenilenme anlamına gelir, kuyruğu kopan kertenkelenin kuyruğunun yeniden çıkması gibi mesela…

Her olayda olduğu gibi mitozunda belirli kuralları vardır. Mitoz, çekirdek bölünmesiyle başlayan ve birbirini takip eden evrelerden oluşur. Evreler çekirdek bölünmesi ile başlayıp (ki bu evrede kromozom sayısı ikiye çıkmıştır) kromozomların hücrenin iki zıt kutbuna çekilmesi ile devam edip en son sitoplazma bölünmesine yani hücrenin bölünmesine kadar devam eder. 
Ayrıca bir hatırlatma; mitozda kromozom sayısı yavru hücrelerde, ana hücreninki ile aynıdır.
Konu ile ilgili detaya ihtiyacım var derseniz buraya tıklayabilirsiniz.


Şimdi mayoz bölünmeye gelelim:



Mayoz Bölünme











Mitoz bölünme için bir eşeyden bahsetmemiştik.Yine mitoz bölünmede kromozom sayısı aynı kalıyordu…
Fakat bu kez, yani mayoz bölünme de iki eşey hücresi vardır ve kromozom sayısı yavru hücrede yarıya iner.
İki eşey, erkek üreme hücresi sperm ve dişi üreme hücresi yumurtadır. Bu eşeylerin yeni bir canlı oluşturmak üzere birleşmesine eşeyli üreme, birleşme olayına da döllenme adı verilir. Döllenme sonunda zigot adını verdiğimiz bir canlı taslağı oluşur. Peki bu canlı taslağı sonra nasıl büyür?
Bir fikriniz var mı?
Ne demiştik daha önce: Mitoz bölünme, canlının büyümesini sağlar.O halde mayoz bölünme ile döllenme sonucu oluşan zigot, mitoz bölünmeler geçirerek büyür dersek yanlış olmaz öyle değil mi?

Mayozda canlı taslağına yani zigota iki eşeyden bir kromozom çifti gelir. Biz bu kromozomlara homolog kromozomlar deriz. İşte bazen bu kromozomların bazı kısımları biribiri ile yer değiştirebilir.Bu duruma parça değişimi adını veririz. Parça değişimi, canlı çeşitliliğine sebep olduğu için, mayozda canlı çeşitliliğinin çok olduğunu, yavruların atasal hücrelerden faklı olduğunu söylemek doğru olacaktır. Fakat bu durum ne yazık ki mitozda olmaz. Bu nedenle mitozda canlı çeşitliliği aramayız. Ana canlı ne ise, yavru da odur.



2.Kalıtım

Anne babamıza benzeriz öyle değil mi?
Fakat tıpatıp annesine benzeyen, annesinin aynısı olan birini gördünüz mü hiç?
Biz görmedik. Çünkü, bunun olması genetik kurallar normal işlediğinde mümkün değildir. Yukarda mayoz için çeşitlilikten bahsetmiştik. İşte bu durum aslında çeşitlilik ile ilişkilidir. Fakat dışardan annemizle bizi gören biri yanımızdakinin annemiz olduğunu hemen ayırd edebiliyorsa, yani annemize benzerliğimiz aşikarsa, bunun sebebi de kalıtılan genlerimizdir. Kalıtım, gen özelliklerinin bir sonraki nesile aktarılmasıdır. Genler ile ilgili çalışmalar yapan Gregor Mendel kalıtım kurallarını bulan bilim insanı olmuştur. Çalışmalarında hızlı ve çok döl vermesi ile bilinen bezelye bitkisini kullanıp yavrudaki özelliklerin anne-baba özelliklerinin bir karışımı olmadığını, belirli özelliklerin belirli oranlarda birleşip etki gösterdiğini bulmuştur. Sonrasında, yavru üzerinde görünüşsel olarak etkisini gösteren gene baskın gen(ki bu gen büyük harf ile gösterilir), etkisini görünüşte göstermeyen gene çekinik gen(küçük harf ile gösterilir) denmiştir. Mesela, bezelyelerde uzun boylu olma özelliği baskın, kısa boylu olma özelliği çekiniktir. Fakat şunu unutmayalım: Uzun boylu bir bezelye ile kısa boylu bir bezelye çaprazlandığında yani çiftleştirildiğinde orta boylu bezelye olacak diye bir şart yoktur!

Şimdi görünüş için etkili olan, biri anneden biri babadan gelen genlere değinelim. Eğer anneden a geni ve babadan da a geni geliyorsa yavru aa genine sahip olur. Bu gen özel olarak homozigot gen olarak isimlendirilir.Yani iki küçük harf, ya da iki büyük harf…Peki Aa olursa nasıl isimlendirilir?
Bir fikriniz var mı?
Peki, biz cevaplayalım:
Eğer yavru geni Aa olursa biz buna heterozigot gen adını veririz.
Canlının görünüşü genetik terminolojisinde ‘fenotip’; genetik görünüşü ise ‘genotip’ olarak isimlendirilir.
Şimdi sizinle küçük bir alıştırma yapalım:

Homozigot baskın bir gen mesela AA geni, heterezigot baskın bir gen ile (Aa) çaprazlanırsa yani genetik olarak döllenirse yavruların genleri hakkında ne söylersiniz?


Bir de insanın cinsiyetine etki eden genetik sebeplere değinelim. İnsanlarda bulunan 23 çift kromozomun 22 çifti vücut karakterlerinin, yani görünüş özelliklerimizin, bir çifti ise cinsiyet karakterlerinin ortaya çıkmasını kontrol eder. Erkek üreme hücresi, spermlerdeki kromozom çifti XY şeklinde; dişi üreme hücresi yumurtadaki kromozom çifti ise XX şeklindedir. Çaprazlama sırasında, yumurta, ya X geni taşıyan bir spermle ya da Y geni taşıyan bir spermle döllenir. Yumurtanın X geni taşıyan spermle döllenmesi halinde gen çifti XX şeklinde olup yavrunun cinsiyeti dişidir. Şayet yumurta Y geni taşıyan bir spermle döllenmiş ise gen çifti XY şeklinde olup yavrunun cinsiyeti erkek olur. Buna göre doğacak çocuğun %50 erkek, %50 kız olma olasılığı vardır.

Şimdi günümüzde ivme kazanan çalışmaları ile genetik mühendisliğinden bahsedelim.
Genetik mühendisliği istek doğrultusunda var olan canlıların değiştirilmesi veya yeni canlıların oluşturulması ile ilgilenir.
“GDO’lu” ifadesini duymuşsunuzdur. Açılımı Genetiği Değiştirilmiş Organizma olan bu organizmalar genetik mühensliğinin ürünüdür. Bunun dışında; tohumlama, tüp bebek yöntemi, sperm bankaları da genetik mühendisliğinin çalışma alanı içindedir.
Genetik mühendisliğinin bir başka amacı da ‘bozuk’ ya da ‘hatalı’ genleri tespit edip bu genleri sağlam olanları ile değiştirmektir. Yani gen yapısının değişmesi anlamına gelen mutasyonları bir anlamda engellemiş olurlar.

Sizler de birer genetik mühendisi olmayı düşünür müydünüz?











3.DNA Ve Genetik Bilgi

Kalıtımda annemize ya da babamıza tıpatıp benzemediğimizi, kalıtımın nesilden nesile aktarılan özellikler olduğunu söylemiştik. Peki, bu özelliklerin kalıtılmasının başrol oyuncusu kim olabilir sizce? Küçük bir taşıt, anne ve babamızdan aldıklarını bize, sonra bizim çocuğumuza sonra onun çocuğuna ve böyle devam eden bir sıra ile taşıyor olabilir mi?

Evet, biz bu taşıta DNA diyoruz. DNA özelliklerin nesilden nesile aktarımını sağlayan bir genetik materyaldir.

Peki nedir bu DNA?
DNA, üzerinde bizim özelliklerimizi taşıyan minik gen bölümleri barındıran bir moleküldür.Nükleotid adı verilen yapı birimlerinin bir araya gelip sarmal oluşturması ile çift zincirli bir form alır. Nükleotidler bir fosfat, bir şeker ve bir organik baz içeren 3’lü yapı birimleridir.Organik bazlar Adenin(A), Guanin(G), Timin(T) ve Sitozin(C) dir.
Kafamız çok mu karıştı?

Peki, o halde resmi inceleyebilirsiniz.

















4.Adaptasyon Ve Evrim

Odanızda farklı kuş türleri beslediğinizi hayal edin. Belki kimilerinizin beslediği kuşlar vardır.
Kuşlarınızın gagalarının birinin çok uzun ve sivri, birinin yuvarlak ve kısa diğerininde küçük olduğunu düşünün. Verdiğiniz yemi, mesela haşlanmış patates vermiş olun, hepsi aynı kolaylıkla yiyebilir mi?

İki bilim insanı olan Lamark ve Darwin, canlıların bulundukları ortama uyum sağlamak adına değiştiğini, yani ortama adapte olduklarını öne sürdüler. Yani tıpkı sizin kuşlarınız gibi ortama uyum sağlamakta zorluk çeken canlıların, ortamın şartlarını değilde kendi vücut yapılarını değiştirdiğini ve yaşama şansını bu şekilde artırdığını düşündüler. Bu görüş, evrim teorisi olarak kabul edildi.

Şimdi, Hücre Bölünmesi ve Kalıtım Ünitesi’nin kavramları ve tanımlarını bir özet halinde görelim:

Mitoz: Canlının buyume, gelisme ve yaralarinin onarimini saglayan bolunme cesidi.
Mayoz: Genetik cesitliliği saglayan bolunme cesidi.
Homolog: Biri anneden digeri babadan gelen kromozom ciftleri.
Gen: Canlinin karakter ozelliklerini tasiyan birim.
Sperm: Erkek ureme hucresi.
Yumurta: Disi ureme hucresi.
Genotip: Canlinin gen ozellikleri.
Fenotip: Canlinin dis gorunus ozellikleri.
DNA: Kalitilan ozellikleri aktaran birim.
Mutasyon: Genetik yapinin degismesi.

Kaynakça

fenokulu.net
khanacademy.org